İMAM
Oyuncular: İmam: Başında büyükçe bir kavuk, sırtında kalın bir palto,
elinde uzun bir değnek vardır. Kavuğun ortasına içi su dolu bir tas
yerleştirilecek görünmeyecek şekilde sarılmıştır.
Öğrenciler: Günlük kıyafetiyle dört - beş kişi. Öğrenciler biri, oyunu bilmeyenlerden seçilir.
Muhtar: Günlük kıyafetiyle bir erkek. İmam selam vererek ortaya gelir, köyün
muhtarına sorar.Muhtar ortaya çıkar. İmam, köye imam olmak ve öğrenci okutmak
istediğini anlatır.Muhtar kabul eder ve öğrencileri çağırır. İmam bir
sandalyeye öğrenciler de diz çökerek yere otururlar. İmam, dersin konusunu
anlatır: "Ebced, hevvez, huddi..." gibi sözler söyler.Sonra
öğrencilere ayrı ayrı sorar.
Oyunu biler öğrenciler kasten yanlış cevap verirler.Hoca onları sopalar.Oyunun
akışını bilmeyen öğrenciye sıra gelince o, hocanın söylediğini aynen tekrarlar.
Hoca,"Aferin evladım,sen hoca oldun, kavuğumu sana vereyim" diyerek
içi su dolu olan tası kendi başından çıkarıp öğrencinin başına geçirir.
(Aşkale - Koşapınar köyü) TEZEK TOPLAMA Oyuncular: Baba: Yoksul görünümlü
bir kişi.
Kızlar (2 Kişi): Genç kız kılığına girmiş erkekler.
Hoca: Başında sarığı, sırtında kalın paltosu bulunan bir
kişi.
Muhtar
Köylüler Baba, kızlarıyla birlikte bir köyde yaban tezeği toplamaya
gider.Muhtardan izin alır.Kendisi muhtarın yanında kalır.Kızlar,kırdan tezek
toplamaya giderler.Yere eğilip kalkarak tezek toplama hareketleri yaparlar.
Biraz sonra kızlar koşup babanın yanına gelirler.Köylülerden birini göstererek
"baba, anbu oğlan bize göz edir" derler.Baba, gösterilen delikanlıyı
ortaya alarak döver. Kızlar biraz sonra bir başka delikanlıyı gösterirler.
Baba, onu da döver.
Daha sonra kızlar,muhtarı babaya şikayet ederler. "Anbu adam bize göz
edir" diyerek babaya gelirler.O da muhtara "ayıp değil mi utanmir
misen?" diye bağırır.Kızlar muhtarla evlenmek istediklerini söylerler.
Nikah kıymak üzere hocayı getirirler.Nikah başlamadan önce kızlar yine
"anbu hoca bize göz edir" diyerek hoca ile evlenmek istediklerini
belirtirler.Hoca ile muhtar arasında anlaşmazlık çıkar.Sonunda kızlar hocanın
yanında yer alırlar ve çalgı eşliğinde bir süre dans ettikten sonra odayı terk
ederler.
(Aşkale - Koşapınar
köyü) GÖÇ Oyuncular:
Baba:Orta yaşlı bir köylü.
Anne:İhramlı, yaşmaklı, kadın kılığında bir erkek.
Birinci oğul:Yirmi beş yaşlarında havai bir genç.
İkinci oğul:On sekiz yaşlarında uysal bir genç.
Ağa:Yaşlıca, tipik bir köy ağası.
Öküzler (iki kişi): Montunun yünlü kısmını arkasına geçirmiş,
başını ve yüzünü boyun atkısıyla kapatmış gençler.
Eşek: Ahırdan çıkarılmış gerçek bir eşek.
Köy bekçisi: Başında şapka, elinde değneğiyle bir köylü.
Kurt: Vücudu yünlerle kaplı bir kişi. Oyun,köy meydanında
oynanır. Geçim sıkıntısı çeken köylü ailenin büyük oğlu para kazanmak için
gurbete gider. Ailenin kalan fertleri baba, anne ve ikinci oğul Erzincan'a göç
ederler. Orada bir ağanın yanına giderek iş isterler.
AĞA - (Arazisini gösterir) Bu araziyi ekin, biçin, mahsulün ikisi benim biri sizin olsun. Meydana bir kara saban getirilir. Öküzler boyunduruğu bağlanır, tarla sürme hareketleri yapılar. Tarla sürüldükten sonra biçilir, harman edilir. Harman sonunda baba - oğul, ağanın arazisinden elde edilen ürünü bölmeye başlarlar
.BABA - Bu ağaya, bu bize, bu da bize, anbu da bize. (Oğluna
dönerek) tamam mı oğul.
OĞUL - Ama baba... bize çoh oldi. Hahsızlık değil mi bu?
BABA - Sus ulan sen ne bilirsin, bizim anamız dinimiz ağladi bu
mahsulü galdırana gadar. Çoği bizim olacah. (Bölme işine devam eder.Oğluna
dönerek) öküzleri meraya götür, otlasınlar. Oğlan, öküzleri meydanın dış
kısmına çıkarır. Biraz otlatma hareketleri yapar.
OĞUL - (Bağırarak) Baba, gurt öküze saldırır. Baba,tüfeği alır,kurda ateş ederken yanlışlıkla öküzün birini vurur.Baba, anne ve oğul öküzün başına toplanıp ağlaşırlar.Diğer öküz de gelir,duyduğu üzüntüden dolayı böğrüşmeye başlar.
BABA - Öküz bıçahsız çıhdi. Ama, biz gine kesah, bıçahli diye
satarıh. Ölmüş öküzü keser,etini ayırırlar.Bir budunu ağaya
gönderirler.Diğer budunu da köy bekçisine sus payı olarak verirler.Bu arada
gurbette oğlandan mektup gelir.Baba, mektubu açıp hanımının ve diğer oğlunun
yanında okumaya başlar. BABA - (Mektubu okur) Kıymetli babacığım mektubuma
başlamadan evvel selam eder, ellerinden öperim,hayırlı dualarını beklerim.
Anneme selam eder, ellerinden öperim.(Bu kısım da baba, hanımına dönerek).Sene
de selamı var gari. (Mektubu okumaya devam eder).Baba, duydum ki Erzincan'a göç
etmişsiniz.Siz hiç merak etmeyin, sizin sırtınızı yere getirmeyeceğim. Burada
çok para kazanıyorum.Babacığım, Ahmet ağanın kızını da unutmayın. (Baba,kendi
kendine söylenir). Vay gavurin oğli, gine gız meselesi. (Mektubu okumaya devam
eder).Son baki selam, acele cevap beklerdim. Mektup bittikten sonra çok
sevinirler.Bu arada diğer öküz de bir kaza sonucu ölür.Öküzlerin kadavrasını
bir kenara atarlar.Biraz sonra büyük oğul, "gurbetin yolları"
türküsünü okuyarak meydana gelir.
Babasıyla,annesiyle,kardeşiyle sarılırlar,hasret giderirler.Karşılıklı konuşma
sırasında oğlanın köye parasız geldiği anlaşılır.Gurbette kazandığı parayı
kumarda,gayri meşru yollarda tüketmiştir. Bunu duyan baba, baygınlık
geçirir,yere düşer.Anne, silahı çekerek kendisini vurur. Baba uyandırılır.Beraberce
anneyi eşeğe bindirirler ve hastaneye götürürler.
(Aşkale - Koşapınar köyü) Doktor (Aşkale - Koşapınar köyü)
DOKTOR Doktor,masanın başındaki sandalyeye oturur.Dünürcülere hitaben hastaları
muayene edeceğini söyler,önce kendi ekibindeki arkadaşlarından birini muayene
eder."Başka hasta var mı?" diye sorar.
Birkaç kişinin ismi verilir.O kişiler doktorun yanına gider.Doktor, hastayı
muayene ettikten sonra "sende kalp hastalığı var" der.İlaç
yazar,sonra eczacıya gönderir.
Eczacı ilacı verir.Hasta "borcumuz ne?" diye sorduğunda eczacı
örneğin "yüz bin lira vereceksin" der.Hasta çıkarır ücreti verir.Aynı
işlem birkaç misafire yapılır.Kimine romatizma,kimine ülser gibi teşhisler
koyarak reçete yazıp ücretini alırlar.
(Aşkale - Koşapınar köyü) NALBANT Oyuncular:
Nalbant - Öküz - Tezgah -
Yardımcılar (2 kişi) Öküz rolündeki oyuncunun elleri ve
ayakları bağlanır.Tezgah olacak kişinin iki ayağı öküzün el ve ayaklarının
arasından geçirilir.İkisi birlikte ters çevrildiğinde tezgaha yatırılmış öküz
pozisyonu elde edilir.
Nalbant, yunacakla öküzün tırnaklarını yontma ve çekiçle nal çakma hareketleri
yapar. Yardımcılardan biri öküzün ayağını tutar,diğeri de başını tutarak,
göğsünü okşar.Öküzün ayağına nal çakma işlemi bitince karnını açarak göbeğine
su döker,ellerini ve ayaklarını çözerler.
(Aşkale - Koşapınar köyü